Yurt dışı

Viyana’da Görülecek Yerler

Viyana Gezi Rehberi ile beraber, Viyana’da gezilecek yerler hakkında bir önceki yazımda yazmıştım. Bu yazımda ise size, Viyana’da görülecek yerler hakkında yazacağım.

1)  Mozart Heykeli

Mozart Heykeli, Hofburg Sarayı’nın içerisinde yer alıyor. Klasik Batı müziğine damgasını vurmuş, Viyanalı önemli klasik müzik sanatçısıdır. 35 yıllık ömründe dünyaya 600’den fazla eser bırakarak, yaşamdan göçmüştür. Avusturyalı bu önemli sanatçının heykeli de Viyana’da görülecek yerler listesinde…

2) Zafer Takı

Schönbrunn Sarayı’nın arkas bahçenin bitiminde yer alır. Bu Zafer Takı, Ferdinand von Hohenberg’in tasarımı olup, Neo-Klasik tarzdaki sütunlarıyla oldukça güzeldir. Viyanalılar tarafından Gloriette olarak isimlendirilir.

3) Graben Caddesi ve Veba Sütunu

Graben Caddesi, Viyana’nın en ünlü alışveriş caddesidir. Bu caddede Veba Sütunu bulunur. Veba sütunları, Orta Avrupa şehirlerinde genellikle 14. Yüzyılda bu şehirlerde veba salgınından büyük kayıplar vermesinden ötürü o zamanlarda vebadan ölen insanların anısına yapılmış anıtlardır.

Kral 1. Leopold tarafından yaptırılan Viyana’daki bu anıt da, salgında ölen binlerce insanın anısına şehir merkezindeki Graben’de dikilmiştir. Anıt beyaz mermer üzerine altın detaylarla göz doldurmaktadır.

4) Maria Theresa Meydanı ve Anıtı

İmparatoriçe Maria Theresa’nın adının verildiği meydanda, anısına dikilmiş bir anıttır. Anıt, 1887 yılında Franz Joseph tarafından yapılmış. Görkemli anıt heykelde İmparatoriçe Theresa, o dönemin önemli kişileriyle birlikte tasvir edilmektedir.

5) Donner Çeşmesi

Çeşme, Viyana’nın önemli alışveriş caddelerinden birisi olan Kartner Strasse’de bulunur. Caddenin büyük bir bölümü trafiğe kapalı olduğundan, cadde boyunca yürümesi de oldukça keyifli oluyor. Çeşme, 1739 yılında George Raphael Donner tarafından yapılmış.

Gördüğünüz üzere gezilecek yerler de, Viyana’da görülecek yerler de gez gez bitmiyor. 🙂

6) Tuna Nehri ve Kulesi

Tuna Nehri (Danube)

Kaynağı Karaorman, Almanya olan 2857 kilometre uzunluğundaki bu Nehir 11 ülkeden geçmektedir. Bu ülkeler:

1) Almanya

2) Avusturya

3) Slovakya

4) Macaristan

5) Budapeşte

6)) Hırvatistan

7) Sırbistan

8) Bulgaristan

9) Romanya

10) Moldova

11) Ukrayna

Tuna Nehri’nin geçtiği ülkelerden biri de Avusturya’dır. Ben, içinden nehir geçen ve bu nehirlerin üzeri estetik köprülerle taçlandırılan şehirleri seviyorum. Şehri ikiye ayıran Tuna Nehri, güzel ve alternatif bir gezi rotası oluşturuyor. İsterseniz Reichsbrücke Köprüsü üzerinden Tuna Nehri’ni ve karşıdaki tepeleri izleyebilir, arzu ederseniz Tuna Nehri’nden hareket eden teknelerle, bir tekne gezisi yapabilirsiniz.

Tuna Kulesi

Tuna Nehri’nin kıyısındaki Kule 252 metre uzunluğunda, üst katları restoran olarak kullanılan bir yer. Tuna Kulesi içindeki iki asansör sizi kısa süre içinde 150 metre yükseklikteki bir gözetleme yerine ulaştırıyor. Ayrıca 700’den fazla basamak çıkarak da, kulenin tepesine çıkılabiliyor. Kulelerden ve tepelerden, şehir manzarası her daim güzeldir.

Tuna kanalına akşam gidiyorum. Akşam serin ve hayli rüzgarlı…

Viyana’da Ulaşım

Viyana’yı gezerken metro ağının bir hayli kullanışlı ve geniş olduğu anlaşılıyor. Şehir içindeki ulaşım için farklı bilet seçenekleri mevcut. Alacağınız biletler, Viyana’daki tüm araçlarda geçerli oluyor. Kalacağınız süreye göre 24, 48, 72 saatlik Viyana bilet seçeneklerini seçebilirsiniz.

Benim gibi tramvay sevenlerdenseniz, unutmadan bahsedeyim: 1 ve 2 numaralı tramvaylar ile şehrin birçok noktasına gidebiliyorsunuz. Hatta 1 ve 2 numaralı hatları kullanarak, seight seeing şehir turu bile yapabilirsiniz.

Vienna Pass almayı tercih ederseniz 24-48-72 saatlik olan kartlardan satın alabiliyorsunuz. Hop On Hop Off (otobüs ile şehir turu) turunu, bu kart ile bedavaya getirebiliyorsunuz.

Viyana’da metrolar gece 12.00’ ye kadar çalışıyor. Akşam nasıl dışarı çıkarım diye endişe etmeyin zira sabahın erken saatlerine kadar çalışan otobüsler var.

Figen Karaaslan Seyyahça © Haziran 2017

Kendim için modern bir Seyyah Kadın gezgin diyebilirim. Yaşamın, bir yol ve yolculuk olduğuna inanıyorum. Seyahat etmeyi, insanı içsel yolculuklara taşıdığını düşündüğüm için seviyorum. Bu sebeple de, fırsat buldukça, bir seyyah gibi geziyorum ve yolculuk yapıyorum. Yaşamın, paylaştıkça zenginleştiğine ve anlamlandığına inandığım için de; gördüklerimi ve yaşadıklarımı Seyyahça’da yazarak, paylaşıyorum. Yaşam yolunda yolculuk ederken; 2014 yılında, Yaşamı Kullanma Kılavuzu isimli bir kitap yazdım ve yayınlattım. Mersin Üniversitesi Seyahat İşletmeciliği ve Yakın Doğu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık mezunuyum. 10 yıldan fazla reklam-metin yazarlığı, editörlük ve içerik editörlüğü yaptığım profesyonel meslek hayatıma; editörlük, kurumsal iletişim ve dijital pazarlama ile devam ediyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.