Yunanistan,  Yurt dışı

Dedeağaç’ta Gezilecek Yerler

Yunanistan’ın Türkiye’ye en yakın şehri olan Dedeağaç ve Dedeğaç’ta gezilecek yerler hakkında yazacağım. Bu biraz geç kalmış bir yazı aslında, birçok kez araba ve otobüs ile şehrin içinden geçtiğim ve gezdiğim halde yazmayı erteledim, kısmet bugüne imiş…

Dedeğaç, özellikle İstanbul’a kara yoluyla yaklaşık 4-5 saat uzaklıkta olması, küçük bir şehir olması ve küçük olmasına rağmen birçok imkan sunması sayesinde, özellikle hafta sonu kaçamakları için çok uygun bir şehir.

Dedeağaç Hakkında

Dedeağaç, karayolu ile Türkiye’ye yakın olması dışında deniz ürünleri, uygun fiyatlı mezeleri ve yazın denize girme imkanı ile de dikkati çekiyor.

Biz diyoruz Dedeğaç Yunanlar diyor Aleksandropoli…

1913 yılında, 2’nci Balkan savaşı sonrasında imzalanan Bükreş Antlaşması ile Bulgaristan yönetimine geçen şehir, 1’inci Dünya savaşından sonra tekrar Yunanistan’a iade edilmiş. Şehri tekrar Yunanistan’a kazandıran, Neuilly anlaşmasına imza atan Kral Alexandros’un adı şehre verilmiş.

Türklerin Dedeağaç deme sebebine gelince: Söylenildiğine göre; 15’nci yüzyılda, şehirde bir tekke kurulmuş. Bu tekkenin dedesinin altında oturduğu ağaç, dededen dolayı kutsal sayılmış ve şehre Türkler tarafından “Dedeağaç” ismi verilmiş.

Şehirde bulunan üniversite, kente dinamik ve haraketli bir atmosfer de kazandırıyor.

Dedeğaça’a Nasıl Gidilir?

Batı Trakya’nın bu şehrine, İstanbul’dan yaklaşık 4-5 saatlik bir kara yolculuğuyla ulaşabiliyorsunuz.

İstanbul’dan 304 km, Edirne İpsala Sınır Kapısından ise 44 km uzaklıkta olan Dedeağaç Yunanistan’a, kendi aracınız ile ya da otobüs yoluyla Esenler Otogarı’ndan gidebilirsiniz. İstanbul’dan otobüsle Yunanistan’a gitmek yazıma buradan ulaşabilirsiniz.

İşte bize bu kadar yakın bir şehir olan Dedeağaç, Türk sınırını geçtikten sonra Meriç’in (Evros) ilk şehri…

Şehre, Türkiye’den hava yolu ile gitmek şimdilik mümkün değil. Oysa Yunanistan’ın hemen hemen her şehrinde, iç ulaşımı sağlayan havayolu ulaşımı mevcut.

Dedeağaç Rehberi

Dedeağaç’ta dikkatimi en çok çeken şey, otobüs ile Kavala’ya giderken gece saat 03.00 civarında genç kızların rahatça ve özgürce, tek başına yürüyor olmalarıydı. İşte bu görüntü bir ülkenin/şehrin modern, güvenilir ve özgür olduğunun en büyük göstergelerinden birisi bana göre… Bu durumda onlar için sevindim, aynı zamanda onlara imrendim. Türkiye’nin en büyük şehrinde kadınlar şort giydi diye el alemin yobazları ve ruh hastası kişiler tarafından sözlü ve fiziksel şiddete uğrarken, küçük bir şehirde Yunan kadınları istediği gibi giyinerek, istediği saatte dolaşabiliyor.

Dedeağaç’ta Gezilecek Yerler 

Geldik, Dedeğaç’ta gezilecek yerler listesine…

Şehrin simgesi durumunda olan, denizde değil de karada duran deniz fenerinin olduğu cadde, şehrin en hareketli noktası durumunda. Bu cadde, akşamları araç trafiğine kapatılıyor ve caddenin hakimi yayalar oluyor. Cadde boyunca ilerlerken, birçok kafe ve restoran gözünüze çarpıyor.

1) Aleksandropoli’nin en işlek caddesi, Demokrasi Caddesi

Dedeğaç’ın simgesi, denizin ortasında değil de yolun ortasında duran bu deniz feneri 🙂

2) Deniz Feneri

Şehrin simgesi olan bu deniz feneri, Sultan II. Abdulhamit zamanında 1880 yılında yaptırılmış.

3) Tren istasyonuna yakın olan Selahattin Camisi (Dedeğaç Camisi)

Şehrin, Osmanlı İmparatorluğu zamanından kalan tek camisi olan bu cami, ibadete de açık.

4) Ermeni Ortodoks Kilisesi

5) Trakya Etnoloji Müzesi

6) Dedeağaç Tarihi Müzesi

7) Makri Köyü

Dedeağaç’tan İskeçe’ye giderken 10 kilometrelik mesafede bulunan Makri Köyü’nde, yazın deniz keyfi yapılabiliyor. Kışın ise deniz manzarası ile birlikte, keyifli tavernalarında vakit geçirme imkanı var.

8) Vistanida Gölü ve Agios Nikolaos Kilisesi

Vistonida Gölü; ördekler, kazlar, kuğular ve pelikanların yanı sıra oldukça zengin bir floraya sahip bir doğal alan. Burası, çok sayıda kuş türünün göç yolu üzerinde olmasından dolayı kuş gözlemcileri için de oldukça popüler ve uygun bir alan.

Porto Lagos İskeçe yolu üzerinde bulunan küçük bir balıkçı köyündeki Vistanida Gölü’nde yer alan bu kilise, oldukça güzel bir manzaraya ev sahipliği yapıyor. Vistani’da Gölü aynı zamanda, Yunanistan’ın en büyük 2’nci gölü olma özelliğine sahip.

Agios Nikolaos Kilisesi’nden göl üzerindeki ahşap bir köprü ile başka bir kiliseye geçiliyor.

Ayrıca vaktiniz varsa Dedeağaç’ın tam karşısında bulunan Samotraki (Semadirek) Adası’na geçebilirsiniz.

Dedeğaç Denizi ve Plajları

1) Makri

Dedeağaç şehir merkezinden 15 km uzaklıkta olan bu köy, güzel bir denize ve plaja sahip.

2) Agia Paraskevi

Mavi bayraklı plajlara sahip olan Dedeağaç’ta, denize girebileceğiniz en iyi noktalardan birisi burası…

Dedeağaç Gece Hayatı

Dedeağaç üniversite öğrencileri, turistler ve yerli halk sayesinde küçük ama hareketli bir şehir. Birçok kafe, bar ve restoranın bulunduğu şehirde;  Nycthorama Buziki Orkestrası, eğlence için tavsiye edilenler arasında… Dans etmek için diğer bir seçenek de, Pico olarak karşınıza çıkıyor.

Dedeağaç’ta Nerede Ne Yenir?

Dedeağaç’ta deniz ürünleri ve mezeler oldukça lezzetli ve uygun fiyatlı… Giolos, Agios Georgios, Nisiotiko ve Kostas’ın yeri, Türkler tarafından en çok tercih edilen yerler… Benim gibi souvlaki aşığı iseniz listenize, Erika Otel’in sokağında bulunan Souvlacidikos Kanavidis’i de almanızı öneririm. Ben anlamam Gyros ve souvlakiden köfte yiyeyim derseniz, yine aynı sokakta bulunan köfteci Kanabidis’i deneyebilirsiniz.

Ben denemedim ama duyduğuma göre, Makri’deki Aya Yorgi tavernanın hem yemekleri lezzetliymiş hem de akşamları canlı müzik keyfi oluyormuş.

Dedeağaç Alışveriş

Mağaza vitrinlerinden gördüğüm kadarıyla fiyatlar ucuz ancak ürünleri görmekle yetindim çünkü Pazar günü tüm mağazalar dini gün olması sebebiyle kapalı! Eğer alışveriş yapmak istiyorsanız, alışverişinizi Pazar gününe kadar tamamlamanızı öneririm.

Figen Karaaslan Seyyahça © Eylül 2017

Kendim için modern bir Seyyah Kadın gezgin diyebilirim. Yaşamın, bir yol ve yolculuk olduğuna inanıyorum. Seyahat etmeyi, insanı içsel yolculuklara taşıdığını düşündüğüm için seviyorum. Bu sebeple de, fırsat buldukça, bir seyyah gibi geziyorum ve yolculuk yapıyorum. Yaşamın, paylaştıkça zenginleştiğine ve anlamlandığına inandığım için de; gördüklerimi ve yaşadıklarımı Seyyahça’da yazarak, paylaşıyorum. Yaşam yolunda yolculuk ederken; 2014 yılında, Yaşamı Kullanma Kılavuzu isimli bir kitap yazdım ve yayınlattım. Mersin Üniversitesi Seyahat İşletmeciliği ve Yakın Doğu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık mezunuyum. 10 yıldan fazla reklam-metin yazarlığı, editörlük ve içerik editörlüğü yaptığım profesyonel meslek hayatıma; editörlük, kurumsal iletişim ve dijital pazarlama ile devam ediyorum.

3 Yorum

Gezilecek yerler için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.